Ayten Öztürk’ün gazetemize gönderdiği basın açıklaması ;
Ev Hapsinde 613. Gün! Bu sabah saat 05.00 gibi karakolun polisi kapıma geldi. Kelepçemin sinyalinin kesilmesi nedeniyle Ankara’dan arandıklarını ve benim evde olup olmadığımı kontrol etmek için geldiklerini söylediler. Buna dair bir boş kağıda tutanak tutup kelepçenin fotoğrafını çektiler. Tutanağı imzaladım ve neden beni telefonla aramadıklarını sordum. Adrese gidip bakmaları söylendiği için aramadıklarını söylediler. Onlar gittikten sonra Ankara İzleme Merkezi’ni aradım. Kelepçede bir sorun olup olmadığını sordum. Buradaki cihazın mavi tuşuna basmamı söylediler Cihazın mavi tuşuna bastım. Sorun olmadığını söylediler. Neden beni kendilerinin aramadığını sordum. Biz kolluğun işine karışmıyoruz kendileri de bir denetim sağlıyordur dediler. Kolluğun Ankara’nın aradığını söylediğini belirttim. “Sinyalin çekmediği bazen sisteme düşebiliyor” dediler. Sonuç olarak, buraya gelmeden beni arayabileceklerken aramadılar. Kolluk direk eve gelip sabahın 05.00’nde benim evde olup olmadığımı kontrol ediyor. Bu, gün içinde gece saatlerinde zırhlı araçlarıyla evimin önünden sesli ya da ışıklarını açarak geçip taciz etmelerinden farklı bir durum değil. Beni telefonla arayabilirlerdi. Ki her zaman yaptıkları yöntem buydu! Neden aramadılar da sabahın 05.00’nde kapıma kolluk geliyor. Ev hapsi işkencesini bu tür tacizlerle sürdürerek ne yapmaya çalışıyorlar? Depremde evlerimizi ailelerimizin başına yıkanlar rahat rahat dolaşırken, kolluk halen benim kapıma dayanıyor. Daha depremde ölen canlarımızın bir kısmının cenazeleri bile bulunamamışken, sağ kalanlara yeterince çadır bile ulaştırılmamışken kolluğun gelip 2 yıldır ev hapsinde olan beni bu şekilde kontrol etmesinin anlaşılır bir yanı yoktur. Bu tacizlerden vazgeçin! Bir iftiracının “tacizcinin linç edilmesini kaldırımdan izledi” yalan beyanıyla aldığım hukuksuz cezaların bozulması gerektiği açıktır. Yaşadığım 6 işkencenin sorumluları hala bulunup ceza verilmezken bana yönelik bu işkencenin sürdürülmesi adaletsizdir! Ne bu tacizleriniz, hukuksuzluklarınız, ne de işkenceleriniz adalet mücadelemi engelleyemez. Ev hapsi işkencedir, memleketimin yerle bir olduğu canlarımı yitirdiğim bu koşullarda daha büyük bir işkencedir, kaldırılsın! Hakkımdaki cezalar bozulsun!
