İsveç NATO başvurusunu imzayı alelacele imzaladı.
İsveç Dışişleri bakanı Ann Linde’nin NATO başvurusunu imzaladı.
Demokratik ülkeler sıralamasının en üstünde bulunan, önemsiz konuları bile haftalarca topluma danışan ,tartışan, ortak bir yol bulmadan, uzlaşmadan asla bunları hayata geçirmeyen, Demokrasinin hayata geçildiği yerleşik demokratik geleneklere sahip olan İsveç geçmişini yok sayıp halkın görüşüne başvurmadan, tartışmadan bir gecelik kararla kapatılmış kapıların arkasında apar topar Nota’ya başvuru ve katılma kararı alındı.
NATO kararının Parti ve meclis toplantısıyla açıklanıp ertesi gün imza edilmesi ise bu karanlık operasyon kararının nasıl alındığı, aldırıldığı yönünde önemli işaretler taşıyordu.
İsveç hükümeti tarafından alınan bu karar her daim barış yanlısı ve savaş karşıtı tutumuyla bilinen İsveç halkının kararı değildir. İsveç parlamentosunda bulunan Sosyalist, Sosyal demokrat parti ve vekillerinin de kararı değildir.
15.05.2022 günü üstelik pazar günü alınan bu karar açıklandıktan hemen sonra küresel sermaye çeteleri ve jandarmaları tarafından yapılan kutlama mesajları kararın aylar öncesi alınmış bir ortak karar olduğunun açık deliliydi.
NATO ve jandarmalarının kışkırttığı Ukrayna NATO için büyük bir yenilgiydi. Coğrafi olarak Rusya’yı Baltıklardan sarmak için yapılan bu operasyon uluslararası savaş sanayisinin şirketlerine yeni pazarlar açma operasyonudur.
Türkiye nasıl bir yol izleyecek ya da Türkiye, Finlandiya ve İsveç’in üyeliğini veto edecek mi?
Türkiye sadece İsveç Finlandiya’nın da “Baltık ülkelerinin” NATO’ya girişine soğuk bakıyordu. Türkiye’nin gerekçesi bu ülkelerin PKK ve YPG’ye silah yardımı ve bu unsurları kendi ülkelerinde barındırıyor olması.
Türkiye veto hakkını kullanırsa ne olur
NATO’ya üye olmak isteyen ülkelerin, üyelerin hepsinin onayı ile başvurusu kabul edildiği için, Türkiye’nin vetosu üyeliği engelliyor.
Erdoğan ne yapacak?
İç politika da olduğu Dış politikası da tutarsızlıklarla dolu olan Recep Tayyip Erdoğan ne yapacak sorusunun öncesinde bu meseleyle ilgili sözlerini anımsayalım.
Genellikle bu tür öneme haiz açıklamaları Cuma namazı sonrası yapan Erdoğan 13 Mayıs günü Cuma namazı çıkışında Finlandiya ve İsveç’in PKK ve YPG’ye yaptığı yardımları hatırlatarak, bu iki ülkenin üyelik başvurusuna soğuk baktıklarını açıkça belirtmişti.
“İkinci bir yanlışı yapmak istemiyoruz”
“Daha önce Yunanistan’la ilgili NATO konusunda yanlış yaptı önceki yönetimler. Yunanistan’ın Türkiye’ye karşı takındığı tavrı biliyorsunuz.” ifadelerini kullanan Erdoğan, “İkinci yanlışı işlemek istemiyoruz.” demişti.
Bir gün içinde üç kez ağız değiştiren Erdoğan bu konuda nasıl bir karar verecek ya da verdirilecek hep birlikte göreceğiz.
Arkasından kuşatılan Rusya Erdoğan’ın bu kararına nasıl tepki verecek bunu da göreceğiz.
Türkiye Baltıkların NATO’ya girişine evet derse bunu faturasına Önce Suriye’den başlayarak ödemeye başlayacaktır.