Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan: ERZİNCAN, İLİÇ-ÇÖPLER ALTIN MADENİ SOYGUNU

454
ERZİNCAN, İLİÇ-ÇÖPLER ALTIN MADENİ SOYGUNU
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan,
İTÜ Jeofizik Y. Mühendisi, Gezgin
Erzincan’ın İliç ilçesi Çöpler köyünde bulunan altın tözü(madeni) Amerikan işletmesi Alacer İşletmecisince, ANAGOLD adıyla işletilmektedir. İliç Çöpler Altın madeni çok Uluslu İşletme ANAGOLD: yerli LİDYA MADENCİLİK(%20 pay)(Ahmet Çalık+?+??) ile ALACER(ABD) (%80-Rtschild-Rio Tinto) ortaklığıyla işletilmektedir. Genelde Türk işletmelerine belli bir pay verilir ki, onlar soyulan ülkede tüm engelleri aşsınlar, karşı duranları sustursunlar, halka karşı işletme sıkıntı yaşamasın. Duyuma göre, Lidya Madencilik’de %20 payı olan Ahmet Çalık’ın biri Ankara’da, üst orunda(?), biri de Erzincan’dan saylav(MV) olan bir yöresel ortakları vardır(??). Devletin de çıkan madenden payı yalnızca %2’dir, eğer işletme zarar göstermiyorsa.
ÇED bildirgesine göre (s.169) İliç’ten 2019-2044 arası çıkarılması beklenen altın 269 ton’dur. Bunun değeri 23 milyar dolardır. TC, Anagold’a % 40 vergi indirimi uygulamaktadır. Bu üretimden Türkiye’nin payı 117 milyon dolardır. İşletmenin gerisindeki koyakta kurulu siyanür göletinin oylumu 66 milyon tondur. Bunun altında sızdırmazlığı sağlayan bir kil döşeme ile onun üzerinde sızdırmaz muşamba(geotextile) serilidir.
Bizim Erzincan’a gidiş nedenlerimizden biri de Çöpler altın yatağı ile işletmesini görmekti. Erzincan’a gitmeden önce, Çöpler alanını gezmeye yardımcı olması için ANAGOLD danışmanlığını yapan, Türk asıllı arkadaşım Prof. Dr. K.D.’ni aradım. Ayrıca, ANAGOLD’un ABD’de geziye götürdüğü kişilerden Kemah Belediye Başkanını, Sonra da bizi Erzincan ilinde gezdirecek Faik Gül’ü aradım. Sonunda madenin halkla ilişkiler müdürü beni arayıp, kimlerle alanı gezeceğimizin dökümünü istedi. Aşağıda adları verilen gezgin kişi adlarını yolladım. Bir ile bir buçuk saat sonra uygun olmadıklarını bildirdiler.
PROF. DR. Övgün Ahmet ERCAN, Jeofizik Y. Mühendisi
Tekstil Müh. E.Eser ERDUR
Ahmet ERDUR
Mimar Firdes YÜKSEL
İşletmeci Ali YÜKSEL
GENERAL Dr. U. Tarık ÖZKUT
Şehir Plancısı Oya ERİŞEN
Ressam Mustafa AYDEMİR
Mimar Ufuk AKYOLLU
Makine Müh. İliçli Ümit ÜLGEN
Arkadaşlarımın ısrarı üzerine, izin çıkartması için Erzincan valisi Sayın Doç. Dr. Hamza Aydoğdu’yu aradım. Ona da “imkansız” demişler. Gerekçe olarak, onların uğraması gönencimizi kaçırabilir diye bir gerekçe göstermişler. Düşünün, yaşamım boyunca maden arayan bir kişiyim. Dünyanın üçüncü büyük Uşak Kışladağ Altın madeninin, Gümüşhane ile Çanakkale Yenice altın madenlerinin bulunuşunda çalışmış bir bilimciyim. Ayrıca, Türkiye’de adı İTÜ Maden Fakültesi olan bilim yuvasında belki 600 maden mühendisi çıkartmış bir öğretim üyesiyim. Bunlar, benim önderliğimde gelen Boğaziçi Gezginler Topluluğu’nun Türkiye sınırları içinde olan bir maden yatağını gezilmesine “olmaz” diyorlar.
Türkiye’nin içinde ANAGOLD otonom bir devletçik mi kurdu?
Bu cesareti, arkasında olan hangi siyasi erkten alıyor?
Kaldı ki, rastlantı olarak karşılaştığım, ANAGOLD’da çalışan bir maden mühendisi öğrencimiz, elimi öptü, saygıyla,
“Hocam ilk kez böyle bir şey duyuyorum. Bize her gün birileri gelip, alanı geziyor” diye üzüntüyle yanıtladı.
Çok kırıldık. Bunun üzerine, İliç’ten iki kişi bize kılavuzluk yaparak, sıçan ağusu(siyanür) göletinin görüldüğü tepeye çıkarttı. Hemen altında da Fırat üzerine kurulu İliç Büveti yer alıyor. Araları kuş uçumu 300 metre dolayında. Sıçan ağusu(siyanür) göletinin üzeri açık olduğundan doğal olarak buharlaşma yapıyor. Sıçan ağusu(siyanür) havuzunda sızma olsa doğrudan İliç Büvetine akacak. Kaldı ki böyle bir kaza 2001’de oluyor.
Sonra da başka bir tepeye çıkarıp işletmeyi tepeden izledik. Orada Türkiye’de altın madenciliğinin arka yüzünü anlattım, videyoya çekildi. Benim dışımda İliç Çevre sözcüsü Mak. Müh. Ümit Ülgen çok uluslu işletmelerin Türkiye soygununa değindi. Sonra Em. Tüm. Gen. Dr. Tarık Özkut ulusalcı görüşlerini belirti.
ANAGOLD, İliç alanına Boğaziçi Gezginlerini sokmayarak, 10 dişli yurtsever, çevreci kişiyi karşılarına alıp, uluslararası soyguna dur direnişine katılmalarını güdülemiş oldu.
Peki! Nedir bu maden?
Çöpler Maden Alanı, Doğu Anadolu’da, Ankara’nın yaklaşık 550 km doğusunda, Erzincan ili İliç ilçesine 8 km uzaklıkta yer alan bir açık ocak işletmesidir. Anagold Madencilik 2000 yılında ABD’li SSR Mining(Amerikalı) ile Lidya Madencilik(Türk) ortaklığı ile kurulmuştur. İliç’teki Çöpler altın madenindeki etkinliklerine 2009’dan beri sürdürüyor. İliç Çöpler, Türkiye’nin Işık Kışladağ’dan (260 ton altın) sonra ikinci büyük altın madenidir. Maden alanının üzerinde yer alan Çöpler köyü, İliç büvet gölü kıyısına taşınmıştır. Daha yukarıda ise Sabırlı köyü yer alır.
Amerika Birleşik Devletleri Alacer Gold Corp. işletmesinin işlettiği madenden yılda 6,2-6,5 ton altın elde edilmektedir. Bir yılda üretilen altın, toplam yıllık 33 ton olan Türkiye üretiminin %20’sine karşılık gelmektedir. Açıldığı 2010 yılından beri 21,5 ton üretim yapılmıştır. Açık işletme biçiminde çalışılan ocakta ton başına 1,25 gr/ton elde edilmektedir.
Dünyanın en büyük 11. altın üreticisi konumundaki Amerikalı SSR Mining’in yüzde 100 ediniminde olan Alacer Gold Madencilik yüzde 80, Çalık Grubu’nun da yüzde 20 ortaklığı ile kurulan Anagold Madencilik, Çöpler madenine girmiştir. 2001 yılında yapılan açıklamada, “yığın yıkaması yapılan alanda, yüksek basınçlı seyreltik sıçan ağusu(siyanür) verilmesi sonucu sıçan ağusu(siyanür) içerikli çözelti taşırken patlayan borudan, yığın altından araçla gezilen yola yaklaşık 20 metreküp çözelti akmıştır. Durumu öğrenci vana kapatılsa da akıntı bir süre daha sürmüştür. Sıçan ağusu(siyanür)le kirlenen toprak alan hipoklorit kullanılarak dengelense de bulaşık toprağın iş makinalarıyla temizlenerek yıkama alanına taşındığı valilikçe belirtilmiştir.
Yaptığı açıklamada valilik,
“Bölgedeki akış gösteren hiçbir dereye, çaya, akarsuya, ırmağa, göle akış olmadığı, Fırat toplama çukuruna gözlemsel olarak ulaşmadığı belirlenmiştir.” Diye belirtmiş, ayrıca, Jandarmanın tuttuğu tunakta,
“Madenden sızan 20 ton sıçan ağusu(siyanür)ün Fırat Irmağına karıştığı tutanaklarının” gerçeği yansıtmadığı açıklamıştır.
Bakanlık, çevre kirliliğine neden olan altın madenine en üst sınır olan 16 milyon 441 bin TL yönetsel para cezası uygulandığını, olayla ilgili gerekli adli soruşturmanın yapılması için Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu belirtmiştir. Bakanlık yetkilileri, bölgede çevresel izleme çalışmalarının aralıksız sürdürüleceğini, çözümleme sonuçlarına göre ise gerekli görülen alanlarda çevresel iyileştirme çalışmalarına süreceğini açıklamıştır.
ANAGOLD’un web sayfasındaki anlatımına göre, “Anagold Madencilik olarak Çöpler Madeni çevresinde cevherleşme olanağı çok yüksek, yeterince arama çalışması yapılmamış bir alandır. Ruhsat alanı, 17 km’ye 25 km uzunluğunda bir alanı kapsamaktadır. Bayramdere ile Çakmaktepe oksitli cevherleşme kuşakları da bu izin alanı içindedir. Bu cevherleşmeler Çöpler’deki kurguda işlenilecektir. Çöplerdeki altın varlığına ek olarak, Anagold Madencilik Türkiye genelindeki, Malatya ile öteki illerde aramalarını sürdürmektedir. Bölgedeki arama çalışmalarına ilişkin bilgi edinmek için Alacergold Corp.’un web sitesine bakılabilir, (http://www.alacergold.com/exploration/overview).
Çöpler Madeni’nde açık ocakla elde edilen oksitli cevherleri yığın yıkaması işlemine uygulayarak altın üretimi yapıyor. Çöpler’de bulunan bu ocakta delme, patlatma, yükleme ile taşıma etkinlikleri, Çiftay İnşaat Taahhüt Tic. A.Ş.’ce yürütülmektedir. Çöpler kurgusu üç aşamalı kırma kurguları ile killi cevher besleme devreleri ile günde yaklaşık 20 bin ton oksitli cevher işleme yetisi vardır. Her iki devreden elde edilen ürünler taşıyıcı kuşaklar yardımıyla topaklama birimine, daha sonra da devingen taşıyıcı kuşaklar kanalıyla yığın yıkaması alanına serilmek üzere taşınır.
Yığın yıkaması işlemi için kullanılan alanın tabanı sıkıştırılmış kil ile kaplanmış, sonra hemen üzerindeki sızdırmaz plastik muşambayla astarlanmıştır. Topaklanması tamamlanmış, yığın yıkaması alanına serilmiş cevherin içindeki altını kazanmak için yığın üzerinden seyreltik sıçan ağusu(siyanür) çözeltisi damlatılır. Yığın yıkaması alanı her biri 8 metre yüksekliğinde 8 basamaktan oluşur.
Çözelti ile buluşan altın bir sonraki aşama olan CIC (karbon kolonları) birimine iletilir. CIC biriminde altın çözeltiden ayrıştırılırken, çözelti sıçan ağusu(siyanür) eklemesi yapılarak yeniden yığın yıkama alanında kullanılır. Dore (altın, gümüş ile diğer metallerin karışımı külçe) üretimi alanda yapıldıktan sonra altın ile gümüş içeren külçeler son arıtma işlemleri için gönderilir.
Çöpler Maden Alanı yığın yıkaması sonunda, oksitli cevherdeki altının yaklaşık %76’sının kazanılması beklenmektedir. Çöpler cevher kütlesi, altın üretimi için yığın yıkamasından değişik bir işlem uygulaması gerektiren sülfürlü cevheri de içerir.
Açık ocak üretimi sonrası oksitli cevherlerin yığın yıkaması ile kazanılmasına ek olarak Çöpler cevher kütlesi ayrıca sülfürlü mineraller de içermektedir. Bu minerallerden altın kazanımı yapılabilmesi için yığın yıkaması işleminin dışında yeni bir işlenmeye gerek duyulmaktadır. 2014 yılı Haziran ayında yapılan işletebilirlik çalışması sonucunda sülfürlü cevherin işlenmesi ile ilgili olarak en ekonomik yöntemin otoklav birimi basınçlı ortamda tepkime ile cevherin oksidasyonun gerçekleştirilmesi yöntemi olacağına karar verilmiştir. 2016 yılı Mayıs ayında Çöpler Sülfit Genişleme Tasarımı kapsamında kurgunun yapımına başlanmıştır. Sülfit Tasarımı işletmeye ile üretime başlayarak Anagold’un büyümesindeki bir sonraki adımı oluşturmuştur.”
Karşılaştığımız ANAGOLD madencisi onu anlatıyordu,
“Hocam işletme sırasında kapkara manganez madeni toz biçiminde çıkıyor. Al, yükle kullan. İçinde altın da var. Adamlar onu işlememek için pasa toprağı olarak atıyorlar.”
ANAGOLD uzun yıllar İliçli hiçbir mühendise iş vermemiş. Günümüzde, çalıştırdığı çok sayıda mühendise 20 bin TL aylığın altında para vererek çalıştırıyormuş.
Maden mühendisinin anlatımına göre, benim bulduğum Yenice altın yatağıyla da ANAGOLD ilgileniyormuş. Ancak yerli ortak payının %20’den %25’e yükseltilmesini istemiş. Onlar da hayır olmaz deyince, yerli işletme kendi kadrolu çevrecilerini Yenice’de altın işletmesi istemiyoruz diye cepheye sürmüş, karşılarına da bildik jandarma. Böylece, ANAGOL’u ikna etmek için sözde bir çevreci direnç başlatmışlar. Özet olarak, altın üzerinde bir çok dolap dönüyor, lkimin eli kimin cebinde belli de, belli değilmiş gibi davranıyoruz.
İliç’deki ANAGOLD işletmesine karşı çıkan çevreci örgütün başında Sabırlı köyünden Sedat Cezayirlioğlu adlı yerel çevreci var. Kendini bu işe adamış, çok içten bir yurtsever.
Ne var ki, çevrecilerin, siyanürlü altın işletmesine karşıyız sözüne katılmıyorum. Peki! Sarsım masasıyla, çökertmeyle ayırsalar sesinizi çıkartmayacak mısınız?
Önemli olan şu; ülkemizin yeraltı kaynakları, çok uluslu işletmelerle, onların yerli işbirlikçileri olan işletmeler ile içlerine yuvalanmış ülke yöneticileri ile siyasilerce soyulmaktadır. O nedenle, çevrecilerin savsözü,
“Ülkemizi, çok uluslu işletmeler ile onların soysuz yerli işbirlikçi ortaklarına soydurmayacağız” sözü olmalıdır.
26 Kasım 2023, İliç-Erzincan